Erkekler için statü, saygı ve başarı neden bu kadar önemlidir? Tüm bunlar doğrudan çoğu davranışımızın belirleyicisi olan cinsel arzularımızdan kaynaklanır. Kabul etsek de etmesek de aldatma da cinsel arzularımızın bir sonucudur. Ama bu herkesin aldatacağı anlamına gelmez, yalnızca aldatmanın içsel kaynağına işaret eder.
CİNSEL EVRİM…
İnsanoğlunun evrimi sadece fizyolojik olmadı; aynı zamanda cinsel evrim de geçirdi. Cinsel anatomimizin yanı sıra cinsel davranışlarımız da değişime uğradı. Başlangıçta çok eşli olan insanoğlunun geçirdiği cinsel evrim bizi tek eşli hale getirdi. İnsanoğlu cinsel evrim konusundaki ilk sıçramayı beynin gelişimiyle gerçekleştirerek cinsel dürtüleriyle hareket etmeye başladı. Fizyolojik evrimle birlikte, çok uzun süren bebeklik ve çocukluk dönemi yaşayan yavrular dünyaya getirdikçe eşleriyle uzun süreli birlikteliği devam ettirme ihtiyacı duydu. Böylece bir eşe bağlılık yani tek eşlilik evrimleşti.
ALDATMANIN BİYOLOJİSİ…
Sadece neslin devamı ve zaman zaman cinsel dürtüleri ile hareket etmiş ataların torunları olan bizler, çoğu zaman davranışlarımızı tetikleyen duygularımızın farkında olmayız, neyi neden yaptığımızı önemsemeyiz. Aldatma da çoğu zaman böyle bir süreçtir. Erkekler de kadınlar da aldatır ama aldatma nedenleri açısından cinsiyete özgü önemli farklılıklar bulunur. Bu farklılıkların da temelde iki biyolojik nedeni vardır: (1) Birinci neden üreme mekanizmasıdır. Kadın yumurtaya, erkek de sperme sahiptir. Erkekler günde yüz milyonlarca sperm üretebilir. Buna karşılık, kadınlar yaklaşık bir milyon kadar yumurta ile doğarlar ve ergenlikten menopoza kadarki süreçte 28 günde bir kez yumurtlarlar. Diğer bir ifadeyle, bir erkek sınırsız sayıda dölleme yapabilirken, bir kadının döllenebilecek ortalama 400 bin canlı yumurtası ve yaklaşık 20 gebelik fırsatı vardır. (2) İkinci neden gebelikle ilgilidir. Embriyolar kadının içinde oluşur, gelişir ve büyür. Erkekler için üreme sadece bir kaç dakikalık bir deneyimken; kadınlar için dokuz aylık bir süreci kapsar. Dolayısıyla biyolojik açıdan erkekler için hızlı ve sürekli bir üreme söz konusuyken kadınlar için bu oldukça yavaş ve kısıtlıdır. Bu iki biyolojik neden, modern doğum kontrol yöntemlerinin icadından önce cinsel arzuları bilinçli olarak etkilemiştir ve bugün halen bilinçdışını etkilemeye devam ediyor. Türünün devamı için sınırsız olanaklara sahip olan erkekle, üremek için daha az fırsat ve olanağı ama daha fazla sorumluluğu olan kadın için cinsellik aynı anlamı ifade etmez.
ALDATMA SONRASI CİNSEL YAŞAM
Aldatmanın cinsel boyutunun altındaki bu karmaşık yapı, aldatılan tarafından bir mazeret olarak kabul edilmez elbette. Yine de, aldatıldıktan sonra eşine bir şans verip ilişkiyi devam ettirme kararı verebilir. Bu kez de aldatılanın önüne güven, bağışlama ve cinsellik gibi aşılması gereken meseleler çıkar. Yeniden başlama kararının sonrasında iki senaryo söz konusudur: Yeniden bağlanma ya da çekimserlik… 1. Senaryo: Yeniden bağlanmayı başarabilen eşlerin birbirini kaybetme korkuları aralarında daha sıkı bir bağ kurarak devam etmelerini sağlar. Yeni bir başlangıç cinsel yaşamlarına da heyecan ve canlılık getirir. 2. Senaryo: Aldatılanın ilişkiyi devam ettirme konusunda çekimser olması durumunda eşinin başka biriyle seks yaptığı fikri aklından ve yatakta birlikte olduklarına dair sahneler de gözünün önünden hiç gitmez. Böyle olunca da eşiyle tekrar cinsel ilişkide bulunmak istemez; araya mesafe ve soğukluk girer. Bu engelin aşılabilmesi için eşiyle cinsel ilişkinin sadece seks yapmak değil haz almak ve duyguları paylaşmak olduğunu düşünerek hareket etmesi gerekir. Cinsel ilişkinin yeniden birleşmek ve birbirine bağlanmak olarak görülmesi, herhangi bir seks etkinliği olarak düşünülmemesi ya da diğer kişiyle yaşanan macerayla kıyaslanmaması önemlidir. Cinsel yaşamın haz ve duygu yoğunluklu olarak devam etmesi, ilişkinin duygusal boyutunu besleyeceği için güven duygusunu da pekiştirir.
CİNSEL İYİLEŞME SÜRECİ…
Aldatma sonrasında duygusal ve cinsel iyileşme süreci birlikte olmalıdır. Cinsel iyileşme, ilişkide duygusal ve fiziksel yakınlıkla ilgili tüm ihtiyaçları karşılar. Aksi halde eşler cinsel yaşamlarını onarıncaya kadar, öteki kadın ya da adam yataklarında onlarla birlikte olmaya devam eder. Duygusal açıdan eşler arasındaki uzaklık çok fazla olduğunda, cinsel ilişki, duygusal ilişkilerinin olumlu yanlarını hatırlatarak yeniden başlamak için bir şeyler yapmaları açısından iyi bir motivasyon kaynağı olur. Eşler birbirlerine sesli söyleyemedikleri şeyleri beden dilleriyle ve dokunarak söyleyebilirler. Öte yandan eşlerin aldatmadan sonra birbirlerine dokunmaları ve eskisi gibi cinsel ilişkide bulunmaları zaman alabilir ve zor olabilir. Konu cinsellik olduğunda kadınlar erkeklerden daha titiz ve seçicidir. Arzu duymadığı biriyle ya da istemediği bir zamanda cinsel ilişkide bulunmak zorunda olmak kadın için adeta bir kâbustur. Aldatılan eşin cinsel özgüveni azalabilir ama cinsel yaşamda yeni ve tutkulu bir sayfa açmak için güvenini tekrar kazanana kadar beklememelidir. Doğası gereği erotizm belirsizlik içerir ve güven ihtiyacı, tutku ateşini söndürür. Aslında cinsel aldatmanın temelinde yatan da budur. Eş dışında biriyle cinsel ilişki kurmanın içerdiği tehlike, heyecan ve belirsizliğin cinsel çekimine kapılır aldatan kişi. Aldatılan tüm çabalarına rağmen eşinin başka biriyle cinsel ilişkide bulunmasını hazmedemediği için onunla tekrar cinsel ilişkide bulunamıyorsa, tüm yaşamı etkileyecek nitelikteki bu kritik sürecin bir terapist yardımıyla aşılması gerekiyor demektir.
PSİKOTERAPİST DR.CEM KEÇE
//www.instagram.com/drcemkece/
Aldatma ve Cinsel Yaşam Süreci
Yorum Yaz