Depresyondan kaçış noktası; buzdolabı
Modern hayatın yoğun keşmekeşi ve stresi en çok insanın psikolojisini yıpratır. Yorulmuş bir psikoloji ise kendini iyileştirecek çözümler arar. Bu çözümlerin başında ise insanın en temel ihtiyaçlarından biri olan beslenme gelir. Zaten her depresyon sonrasında kendimizi buzdolabının başında bulmamızın sebebi yiyeceklerin güvenli liman olmasıdır. Bu, her ne kadar çeşitli kilo problemlerini beraberinde getirse de ölçüsü korunduğu takdirde mutluluk hormonlarını harekete geçirebilir. Özellikle de bu yiyecek bir çikolata ise…
Bir parça çikolata, bin parça mutluluk…
Çikolatanın hormonlar üzerinde yarattığı etkiyi ve mutlulukla olan ilişkisini bilmeyen yoktur. Üstelik çikolatanın bu ünü, yapılan bazı araştırmalarla da kanıtlanmıştır. Yani ortada bir şehir efsanesinden çok, bilimsel veriler var. Bu konuda yapılan araştırmalar gösteriyor ki; kakaonun içeriğinde yer alan biyoaktif besin bileşenleri ve magnezyum vücutta serotonin adı verilen mutluluk hormonunun artmasını sağlıyor. Bu durum ise kişiye bir parça mutluluk olarak yansıyor.
Beyin, çikolatayı ödül olarak algılıyor
Çikolatanın bilimsel olarak kanıtlanan etkisi hormonların da ötesinde bir anlam taşıyor. Beyne gönderdiği olumlu etkiler sayesinde çikolata, kişinin kendini daha iyi hissetmesini sağlıyor. Beyin vücuda giren çikolatayı bir ödül olarak algılıyor ve endorfin salgılanmasını sağlıyor. Çünkü çikolata beyne doğrudan etki eden tiramin, feniletilamin, teobromin ve kafein gibi bileşikleri içeriyor. Ayrıca çikolatanın phenethylamine (PEA) içermesi sinir sistemini uyarmasını sağlıyor. Sonuç mu? Mutluluk…
Çikolata mutluluktan daha fazlasını veriyor
Çikolata lezzetiyle ve kokusuyla hem mideyi hem de beyni besliyor. Çok güçlü bir antioksidan olan çikolata, kanserle mücadele ediyor, kalp hastalıklarına iyi geliyor. Çikolatanın faydaları ile ilgili yapılan araştırmalar gösteriyor ki, mucize besin çikolata; görsel uzamsal hafızayı ve zekayı, çalışma belleğini, tarama ve izlemeyi, soyut akıl yürütmeyi geliştiriyor. Aynı zamanda çikolatanın ana maddesi olan kakaonun içeriği, kan akışının beyne doğru hızlanmasını sağlıyor. Bu durum beyin fonksiyonlarının gelişimine katkıda bulunuyor.
Her gün 20 gram çikolataya kim hayır diyebilir?
Çok eski dönemlerde Tanrı’nın yiyeceği olarak kabul edilen, birçok tarihi kaynakta şifa niyetine tüketildiği söylenen çikolata hatta bir dönem eczanelerde satılırdı. Ancak her şeyde olduğu gibi çikolata da doğru ölçüyü bulmak ve dozunu kaçırmamak çok önemlidir. Bu noktada en ideal ölçü, günlük 20 gramdır. En sağlıklı olan tercih ise çok daha fazla kakao miktarı içeren bitter çikolatadır.
Çikolata Yiyince Neden Mutlu Oluyoruz?
Yorum Yaz