Anne olmak için yaş çok önemli bir faktör. Günümüzde birçok sosyal ve ekonomik sebeplerden dolayı kadınlar doğurganlıklarını erteliyor. Kadınların “Nasıl olsa tüp bebek tedavileri de var” gibi yanıltıcı güven duygusuna kapılabiliyor ve gebeliklerini 40’lı yaşlara doğru erteleyebiliyorlar. Ancak doğanın kuralları belli. Kadınlar en kolay 24-25 yaşlarda çocuk sahibi olabiliyor. 40 yaşından sonra tüp bebek yapsanız dahi gebelik oranları oldukça düşüyor. Anne olmak isteyen kadınların da bunu unutmamaları gerekiyor.
Menopoz yaşı farklılık gösteriyor
Bazen kadının menopoza girdiği yaşın çok farklılık gösterdiğini görebiliyoruz. Normalde Türkiye’deki kadınlarda menopoz yaşı 47 ila 49 yaşları civarında. Ancak üreme yeteneğinin bundan daha erken sonlandığını bilmek lazım. Adet gören ileri yaştaki her kadın anne olabilir anlamına gelmiyor. 40’lı yaşlardan sonra anne olmak oldukça zorlaşıyor. 45’ten sonra ise kadının tüp bebek tedavileri yapılsa dahi aslında gebe kalması çok zor.
Kadınları yumurta rezervlerini ölçtürmeli
Kadınlar genç dahi olsalar eğer ilerleyen yaşlarda anne olmayı düşünüyorlarsa tecrübeli merkezlere başvurarak yumurtalık rezervlerini değerlendirmeliler. Basit bir ultrason muayenesiyle yumurtalıkların içerisindeki yumurtalık rezervinin tecrübeli bir hekim tarafından kolayca değerlendirilmesi mümkün. Bu bazı kan testleriyle de anlaşılabilir.
Basit bir muayene ve kan testi ile yumurtalık rezervi ve üreme yeteneği konusunda her kadının fikir sahibi olması gerekiyor. Özellikle de çocuk sahibi olmamış bekar kadınların eğer yaşları da ilerliyorsa hekime başvurmalarında fayda var. Bir kez yumurtalık rezervine bakılmış olması bile o kadın yaşıyla uyumlu bir yumurtalık rezervine sahip olup olmadığı konusunda önemli bilgi sahibi olacaktır.
Çocuk sayısı son 50 yılda yarıya düştü
Yaşadığımız dünya hızla kirleniyor. Yediğimiz içtiğimiz besinler, soluduğumuz hava, içtiğimiz su gibi birçok çevresel faktör ve kullandığımız cep telefonları dahi yaydıkları elektromagnetik dalgalarla bizi birtakım zararlı etkilere maruz bırakıyor. Bu konularda daha bilinçli olur, sigara, alkol gibi toksik maddelerden de uzak durursak bu konuda gerekli olanı yapmış olacağız. Tüp bebek merkezlerinin sayısı son yıllarda oldukça arttı. Mutlaka bu merkezlere gereksinim de artmış olsa gerek.
Arz-talep dengesinden dolayı diye düşünüyorum. Ayrıca yapılan bazı önemli çalışmalar var. Örneğin; geçen sene ünlü tıp dergisi Lancet’te yayınlanan dünya ölçekli bir çalışma gösterdi ki, kadınların ortalama çocuk sayısı son 50-60 yılda hemen hemen yarı yarıya düşmüş durumda. Bunun bilinçli sebepleri de olabilir ama kadınların doğurganlığının da tüm bu çevresel faktörlere bağlı olarak düşmesi büyük bir olasılık.
Yumurta dondurma işlemi kimlere uygulanıyor?
Yumurta dondurma, Türkiye’de 2014’te serbest hale geldi. Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan yönetmelik değişikliğiyle beraber yumurtalık rezervinin azalmış olduğu gösterilen kadınlar kendi istekleriyle yumurtalıklarını dondurabiliyorlar. Bu çok önemli gelişme. Ancak yönetmelikte yumurtalık rezervinin azalmış olması şartı var. Oysa ki dondurulmuş yumurtaların başarılı olması için aslında kadının yumurta sayısı azalmadan bu yöntemin uygulanması gerekir.
Ayrıca kanser tedavisi alacak veya başka kronik hastalıklar sebebiyle üreme potansiyelinin azaldığı kanıtlanmış olan kadınlarda da yapılabiliyor. Son dönemde isteğe bağlı olarak da bekar ve yumurtalık rezervleri azalmış kadınlara bu yol açılmış oldu. Henüz bunun gebelik sonuçlarını görmedik. Önümüzdeki yıllarda bu olacaktır.
25 Yaşından Sonra Hamile Kalmak Zorlaşıyor mu?
Yorum Yaz